Toplantıda “Kurul – Yönetim İlişkisi: Saha Deneyimi” üzerine gerçekleşen grup çalışmasında çalışma grubu üyelerimize : “Yönetim kurulu ile icra arasındaki ilişkinin en kritik kırılma noktası sizce neresi?” sorusunu yönelttik.
Öne çıkan tespitler ve öneriler dikkat çekici:
– Ana hissedarın aynı kişi olması ve yönetim kurulu üyelerinin de icracı roller üstlenmesi, özellikle son dönemde artış gösteriyor. Ana hissedar, süreçlerin daha çok kendi yetkisinde ilerlemesini tercih ediyor.
– Halka açık şirketlerde bağımsız üyeler çoğu zaman konuyla ilgili bilgiyi son dakika öğreniyor. Bu süreç bağımsız üyeleri zorlarken, diğer yönetim kurulu üyeleri ise konuya daha stratejik yaklaşabiliyor.Bu bağlamda, kural koyucu bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
– Komitelerin çalışmalarının göz ardı edilmemesi ve yönetim kurullarının bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor.
– Her iki taraf da sınırlarını bilmeli, konuları prosedür ve protokoller üzerinden takip etmek çözüm olabilir.
– Bilgi akışının tam ve şeffaf olması önemli, doğru resim gösterilmediğinde kırılmalar olacaktır.
Toplantıda aynı zamanda Prof. Dr. Çağlar Manavgat ve Dr. Murat Doğu, Av. Ümit Yayla moderasyonunda “güncel regülasyon ve gelişmelerin özeti” üzerine hızlı bir tur yaparak çalışma grubu üyelerini bilgilendirdi. Toplantı, üyeler açısından oldukça verimli geçti.


